Derleyen: Metin Aktaşoğlu / Milliyet.com.tr Ethan Benard, antrenmanının ardından bitap düşmüş durumda kamyonetine doğru yürürken çalışması esnasında sosyal medyadan gelen bildirimlerine bir göz atmaya karar verdi. X hesabına baktığında gördükleri karşısında şoke oldu ve sadece “Aman tanrım” diyebildi. Üst vücut antrenmanı öncesinde, aralarında aylar olan iki fotoğraf paylaşmıştı.
Paylaşımında “Şimdiye kadar 88 kilo verdim… Gelecekteki benliğim, gelecekteki ailem devam etmem için bana güveniyor” yazıyordu. Sadece iki saat sonra bu etkileyici gönderisi 65 bin kez yeniden paylaşıldı ve iki milyondan fazla görüntülendi. Oldukça heyecanlanan Ethan gelen yanıtların bazılarını yüksek sesle okuyordu. Bir kripto varlık şirketinden gelen mesajı okurken gülüyordu:
“Şunu dinle: ‘Yolculuğunuzun bir parçası olmayı çok isteriz. İlerlemeye devam etmeniz adına, verdiğiniz her kilo için size bin dolar değerinde $GIGA göndereceğim.’ Şey… GIGA yasal mıydı?”
Şüphelenmişti ancak kat ettiği yolu düşününce her kilo için bin dolar iyi bir teklif gibi duruyordu. Şimdi şunun altını çizelim; Ethan iri yarı bir genç adam. (O ise kendisinden “şişman” şeklinde bahsediyor.) Boyu ise 1.95… Hatta gür kızıl saçları sayesinde hesabı 2 metreye düzlemek mümkün. Kendisine gelen mesajdaki “yolculuk” ifadesi ise tam da bu yazının konusu.
Ethan “daha az şişman olmak” istiyor. Yolculuğuna başladığında 300 kilo ağırlığındaydı. Hedefi bu ağırlığın kabaca yarısından kurtulmak. Bu kadar net ve basit…
BİNLERDEN MİLYON TAKİPÇİYE…
Kendisiyle röportaj gerçekleştiren Washington Post yazarı Monica Hesse, “Onu TikTok’ta takip etmeye başladım. Algoritmam gece geç saatlerde görmem gerekenin, kilo vermeye çalışan, Michigan’ın batısından 26 yaşında şişman bir genç adam olduğuna karar vermişti” derken “Ethan Benard’ı izlemeyi bırakamıyordum ve görünüşe göre birçok kişi de bırakamıyordu. İlk tanıştığımda yaklaşık 15 bin takipçisi vardı ve şimdi, çeşitli platformlarda bir milyonu çoktan aştı” diye devam ediyor.
Bu yolculukta Washington Post’un röportaj talebi de kripto şirketinin kendisi üzerinden reklam devşirmeye çalışması da hatta Philadelphia bölgesinin lüks otellerinden birinin yazının başında bahsi geçen “üst vücut gününe” bir spa ve konaklama da ekleyerek sponsor olması da değişimin parçası.
Fakat Ethan bunların hiçbirinin ruh sağlığı için iyi olmadığının farkında. TikTok’un algoritması ve doğası, dikkat çekecek kadar hızlı ve gözle görülür bir ilerleme kaydetme baskısı yaratıyor. Ayrıca yeni bir hayat tarzına adapte olmanın stresini de herkesin gözü önünde yaşıyor. Örneğin bu farkındalığı sayesinde artık düzenli tartılmalarını paylaşmıyor.
Zira haftalarca, tartıdaki sayının takipçileri için yeterince düşük olmayacağından endişe ediyordu. Tam da bu noktalarda bir yerlerde şu kritik soru aklımıza geliyor: İnternet alemi Ethan’a yardımcı mı oluyor yoksa onu yavaş yavaş kabusa mı sürüklüyor…
Ethan Benard, 2024 Gallup araştırmasına göre Amerikalıların yüzde 55’inin ‘çıkması gereken’, son derece kişisel bir kilo verme yolculuğuna koyulmuştu. Ancak bu kişisel yolculuğa şu anda 1 milyon yabancı, sponsorlar, antrenörler, beslenme uzmanları, kriyoterapi ve Hollywood yıldızı Chris Pratt eşlik ediyor. (Chris Pratt meselesine geleceğiz…)
HER KAFADAN BİR SES…
Kabusun temelini şu oluşturabilir; internet alemi eşliğinde kilo vermeye çalışmak her şeyi inanılmaz karmaşık bir hale getirebilir.
Karbonhidratlara takıntılı influencer’lar var. Proteine takıntılı influencer’lar var. Liflere takıntılı influencer’lar var. Makrolarınızı saymanızı söyleyenler, sezgisel beslenmeyi savunanlar, bel çevresini ölçüp duranlar. Tartıyı bir kenara bırakanlar. Bir dünya kilo verip sarkan derileri hakkında içerik üretenler… Veganlar, frutaryenler, sadece geviş getiren hayvanların etini yiyen “Aslan Diyeti” savunucuları. Süzme peynir sevdalıları ve süzme peyniri smoothie’lerle, soslarla, cheesecake’lerle ve ekmeklerle buluşturma çabaları. Ve elbette süzme peynir tutkunlarıyla alay etmeyi bir içerik planına dönüştüren fenomenler…
Tahmin edebileceğiniz gibi Ethan ve Ethan gibiler tüm bunların tam ortasında kendi yollarını arıyor. Ethan Benard fotoğrafçılığı ve alışveriş merkezlerinde dolaşmayı seven, samimi ve cana yakın 26 yaşında genç bir adam.
Kendini bildi bileli kiloluymuş. Henüz 10 yaşında 90 kiloya çıktığını anımsıyor. Ailesi onu defalarca doktora götürmüş ama hiç sonuç alamamış. Ailesinin onun için tamamen işlenmemiş gıdalara geçtiğini, mikrodalga fırınlarını çöpe attığını söylüyor. Hatta bu çaba sayesinde 300 kiloya giderken diyabete yakalanmadı:
“Sağlıklı besleniyordum sadece çok fazla yiyordum…”
Vücudundan nefret ediyordu, onu değiştirebileceği fikri aklının ucundan geçmiyordu. Ethan 21 yaşındayken Covid patlak verdi, 10 gün boyunca solunum cihazına bağlı kaldı, toplam 61 gün hastanede yattı. Sonunda taburcu olduğunda, vücudundaki en kalıcı hasar virüsten değil, 270 kiloluk bir bedenle bu kadar uzun süre hareketsiz yatmaktan kaynaklanacaktı.
Covid öncesinde, oyun oynayıp Twitch yayınları açarak para kazanıyordu. Ancak hastanede kaldığı süreçte baskın kolunda sinir hasarı oluştu ve kolunu neredeyse kullanamaz hale geldi. Bu bir alarm ziliydi ancak uyanması için birkaç kez ertelemesi gerekti! Sonraki dört yıl içinde, aynı 45 kiloyu üç kez verip aldığını dile getiriyor.
HER ŞEYİ BAŞLATAN İKİ FARKINDALIK ANI…
Sonra, en büyük kırılma noktasını Ocak 2025’te yaşadı. Günde 10 bin adım atmanın önemini anlatan ünlü bir antrenörün röportajına denk geldi ve kendi kendine “Galiba bunu başarabilirim” dedi. Fakat aynı zamanda çok daha derin iki farkındalığa da vardı. Bunlardan ilki bir gün bir eşi ve çocukları olacağı düşüncesiydi. İnançlı bir genç adam olan Ethan bunun kaderinin bir parçası olduğuna inanıyor ve henüz tanışmadığı müstakbel eşinin, onun en sağlıklı versiyonuna sahip olmasını istiyor.
İkinci farkındalık anını ise düzenli olarak gittiği kilisenin papazının etki yaratmak ve ilham vermek üzerine verdiği vaazı dinlerken yaşadı. Ethan, gelişimini online olarak paylaşmanın kendisini sorumlu tutabileceği fikrini zaten düşünüyordu; o anda ise bunun başkalarına ilham verebileceğini fark etti. 5 Mayıs’ta yolculuğunun ilk videosunu yayınlarken kameraya şöyle sesleniyordu.
“Bu yolculukta en azından bir kişiye ilham verebilirsem, buna değeceğini düşünüyorum.”
Ethan aslında çok basit ve çok sade videolar, vlog’lar çekerek paylaşım yolculuğuna başladı. Tarzından saptığı da söylenemez. Samimi bir şekilde kafasını karıştıran detayları paylaşıyordu.
Mesela dinlenme metabolizma hızının (RMR) 5 bin kalori olduğunu öğrenmişti. Bu cüsseyi taşımanın bedeli fazlasıyla yüksekti ancak Ethan kilo verme yolculuğunda günde 2 bin 500 kalori civarında tüketiyordu. Haliyle kameralara her gün kendini berbat hissederek uyandığını, yolculuğundaki en zor şeyin uzun bir süre boyunca her gün kendini berbat hissedeceğini bilmek olduğunu ancak bir gün, kendini daha iyi hissedeceğine olan inancıyla yoluna devam etmesi gerektiğini anlatıyordu.
Ne kadar çok paylaşım yaparsa o kadar çok takipçi kazanıyordu. CSI evreninden bir aktör ona kişisel beslenme uzmanı ayarladı. Hazır yemek üreten bir şirket olan MegaFit her gün Ethan’a yiyecekler göndermeye başladı. Zaten Jocko Fuel protein tozlarını içiyordu ve bir gün sosyal medyadan şirkete seslendi. Beklentisi “en fazla indirim kodu ve ücretsiz protein tozu yollarlar” şeklindeydi. Ancak şirket kendisiyle iletişime geçti ve eli epey yükseltti!
CHRIS PRATT’İN ŞİRKETİ DEVREYE GİRDİ
Jocko Fuel her şeyi bırakıp tam zamanlı olarak kilo verme yolculuğuna devam edebilmesi için sponsor oldu. (Chris Pratt tam da burada devreye giriyor.) Şirketin kurucusu emekli bir asker ve podcast yayıncısı Jocko Willink. Wilink, tombul, komik ve zaman zaman garip bir yardımcı oyuncu olan Chris Pratt’i artık hem komik hem de über kaslı bir Hollywood yıldızına dönüştürmüştü. Pratt daha sonra Jocko Fuel’a ortak olacaktı.
Bu sponsorluk sayesinde Ethan da Chris Pratt’le iletişim kurma şansı buldu. Pratt kendisine özellikle nefret yorumlarının nasıl görmezden gelinebileceği ve bu tarz yorumlarla nasıl baş edilebileceği konusunda destek oldu.
Ethan şu sıralar 225 kilo seviyesinde. Yani ağırlığının yarısından kurtulma macerasında yolu yarılamış durumda. Yakın zaman önceye kadar bir plato dönemindeydi. Plato dönemleri aslında kilo verme süreçlerinin doğal bir parçası. Özellikle çok yüksek kilodaki bireyler ilk etapta hızla kilo verirken yolculuğun belli aşamalarında duraklama dönemleri yaşayabiliyorlar. Bu dönemler Ethan’ı fazlasıyla zorlamış:
“Herkesi mutlu edecek kadar kilo verdiğimden hiç emin değildim. Her tartıdan önce 24 saat oruç tutuyordum, bütün gece kaygıyla uyanık kalıyor ve tartıdan iner inmez aşırı tüketmeye başlıyordum. İki aydır 225 kilo civarında takılıp kaldım… ve tartının neden hareket etmediğini bilmiyorum. Doğru şeyi yaptığımı biliyorum. Ya da en azından doğru şeyi yaptığım söyleniyor. Kim bilir? Birçok profesyonel bana ‘Şunu yap, bunu yap’ diyor. … Tartının herkesin beklentilerini karşılamaması beni üzüyor ve kesinlikle benimkini de karşılamıyor.”
Nihayetinde Ethan herkesin önünde tartılmayı bıraktı. Bu süreçte düzinelerce kafadan farklı sesler çıkıyordu. Monica Hesse yorumlarda fark ettiği çelişkileri ifade ederken “Çoğu bireysel olarak yardımcı olmak istiyor ancak bu toplu çelişkili tavsiyeler silsilesine dönüşüyor” diyor.
Ethan’ın daha yüksek ağırlıklar kaldırması gerekiyor… Ethan’ın ağırlık antrenmanlarını derhal tamamen bırakıp sadece yürümeye geri dönmesi gerekiyor… Ethan’ın şişelenmiş protein içeceklerini kesmesi ve sadece yumurta yemesi gerekiyor… Yumurtada çok fazla kolesterol var, kesinlikle bırakmalı… Yahu Ethan kesin gizlice atıştırıyordur! Ethan günde bin 200 kaloriden fazla yememeli… Hayır, Ethan yeterince yemiyor ve bu da metabolizmanın yavaşlamasına neden oluyor… Ethan işe şu berbat spor ayakkabılarından kurtularak başlamalı…
Bazı yorumlar ise iğrenç dışında bir kelimeyle ifade edemeyeceğimiz boyutta nefret içeriyor. Bazıları ise düpediz moral bozmak için yazılmış kırıcı yorumlar…
- Sanırım yolculuğun dört ay sürdü, bebişim? Hala başladığın noktadasın.
- Eleman sadece bir haftadır düzenli ve zorlu antrenmanlar yapıyor ve bunun hayatında yaptığı en zor şey olduğunu söylüyor.
- Kusura bakma ama seni sadece haftalık tartı paylaşımların için takip ediyorum, yoksa sadece şişman bir adamsın.
Pratt’in sosyal medya yorumları hakkında verdiği tavsiye ise şöyle oldu:
“İnternetteki rastgele yorumları dikkate almak, umumi tuvalete yazaılan şeyleri okumak kadar anlamlıdır. Bunlar hayatınıza gerçek bir anlam ya da amaç katmaz.”
Günün sonunda gerçek şu ki, birçok insanın yemekle kurduğu kaotik ilişkide kendine has bir tarzı var. Sağlıklı olmanın ne anlama geldiğine dair bildiğimiz birçok şeye rağmen, hiç bilmediğimiz bir dolu mesele mevcut. Bazıları berbat besleniyor ancak ne hikmetse kilo almıyor; bazıları ise keşiş disipliniyle beslenmesine rağmen kilo alabiliyor. Kilo, riski artırsa da her gruptan birtakım insan diyabet hastası…
Söz konusu plato sürecinden sonra Jocko Fuel, Ethan’ın sürecini yönetmek için genç adamı Philadelphia’ya getirdi. Burada onun hem fiziksel hem de zihinsel sağlığını kontrol etmek ve onu, kendisini motive edecek, besleyecek dedike ve iyi niyetli insanlarla çevirmek istiyorlar. Ona iki gün boyunca eşlik eden Hesse, Philadelphia kampının Ethan’a iyi geldiğini gözlemleyebildiğini dile getiriyor.
Yolculuğunun dışında Ethan’ın hayali bir talk show sunmak, farklı hayatlar süren insanlarla röportajlar yapmak. Hayata dair ideali ise gelecekteki ailesini geçindirebilmek, koruyabilmek. Yani aslında videoları gibi basit ve sade…
